7 Eylül 2025 saat 21:08’de Balık burcunun 15. derecesinde Kanlı bir Ay Tutulması deneyimleyeceğiz. Balık tutulması 2025’in son tutulma mevsimini başlatıyor ve bizlere hayatlarımızın eski bir bölümünü kapatmak, planlarımıza ve hedeflerimize olan bağlılığımızı bırakmak, hayata olan inancımızı güçlendirmek adına güçlü bir fırsat sunuyor. Zodyak’ın son burcundaki Ay Tutulması çok yoğun bir tamamlanma ve kapanış enerjisi yaratır; bu zamanlarda birçok şeyin sona ermesi veya şekil değiştirmesi muhtemeldir. Eski astrologlara göre Başak ve Balık burçlarındaki tutulmalar sebzelere, suda yaşayan canlılara veya suya zarar verir. Çeşmelerden akan sular ile nehir suları kirlenir. Ruhsal şifalanma ve arınma, geçmişten sıyrılma arzusu Balık burcuyla ilişkilidir. Kuzey Düğüm tarafında meydana gelen bu tutulma, bu noktada ilerlemek adına bir şeyleri bırakmanız gerektiğini bize göstermekte. Yeni başlangıçlar ve fırsatlar için alan açmak adına bitişler ve vedalar gerekli olacaktır. Merkür’ün Güneş ile birlikteki hali ve Ay karşıtlığı, bizden eski düşünce ve gerçeklik algımızı bırakmamızı isteyecek. Tabii rasyonellik ile sezgi, mantık ile duygular arasındaki kutuplaşma bu esnada yoğunlaşacaktır. Eylül ayı 2 tutulma barındırdığı için güçlü dönüşümlere gebe. Tutulma mevsimleri her zaman önemli değişimler, ilahi müdahale ve ruhsal evrimde hızlandırılmış, kadersel süreçler barındırır. En yüksek potansiyellerimiz ve tabii derin ihtiyaçlarımızla uyum sağlamamız önemlidir. Bazı değişimler kasıtlı olsa da, tutulma etkileri genellikle gelişim adına ihtiyaç duyduğumuzun farkında olmadığımız bilgileri, ipuçlarını, hisleri veya duygusal deneyimleri ortaya çıkarır. Ay Tutulması 7 Eylül’de, ardından Güneş Tutulması da 21 Eylül’de gerçekleşecek. Bu dönem yaklaşık 28 Eylül’e bizi etkilemeye devam edecek. Balık tutulması ile kadersel kapanışları kucaklamaya davet ediliyoruz. Bu döngü bize artık hizmet etmeyen şeylere sıkı sıkıya tutunmayı bırakabilmemiz için bizi sarsabilir. Kaçış, mağduriyet, sanrılar gibi etkilerin yanında yaratıcılık, yetenekler, maneviyat ve nihayetinde sevdiğimiz, değer verdiğimiz ve arzuladığımız şeyler üzerine de düşünmeye bizi çağırıyor. Tutulmalar kadersel sarsıntılar ve sürprizler getirir; bulundukları burçlarla ilgili sorunları harekete geçirirler. Bu durumda 7 Eylül’deki Ay Tutulması haritalarımızın Balık burcunun bulunduğu alanda 17 Eylül 2024’teki Balık burcundaki Ay Tutulması ile başlayan bir hikayeyi yeniden canlandıracaktır. Bu tutulma serisinin Şubat 2027’ye kadar Balık / Başak aksını vurgulaması ile bu olay örgüsünün henüz bitmediğini unutmamak önemli. Kuzey Düğüm bendinde olan tutulmalar için kadim kişiler, Kuzey Düğüm’ü arzuya yenik düşmüş ve bedeninden kopmuş açgözlü bir ejderhanın başı olarak gördüklerinden, açlık, huzursuzluk ve hırs hissi uyandıracağını söyleyebiliriz. Bu da durumu ekstra yorucu hale sokabilir. Dolayısı ile Balık tutulması kişisel sınırları dengelemek ile ilgili olacaktır. Hayalperest Jüpiter yönetimindeki Balık, şefkatli, yaratıcı ve çevresiyle uyumlu bir burç. Uçsuz, bucaksız bir okyanus gibi, değişken su burcu içgüdüsel olarak genişler, birleştirir ve bağlar, ancak bazen aşırıya kaçabilir. Sepharial ise Balık burcunun 2. dekanında oluşan Ay Tutulmaları için büyük, ünlü bir adamın ölümü olarak yorum yapmış. Net sınırlar koymadığında, Balık başkalarının duygularını özümseyebilir ve kendi arzuları konusunda kafası karışabilir. Hayatlarımızın bir doz hayal gücü ve sihirden faydalanabileceği alanları, gerçekçi olmadığımız durumları vurgulayacaktır. Bu tarihler civarında gerçeklerden kaçıp, Harikalar Diyarı’na tek yönlü bir yolculuk yapma dürtüsüne karşı direnç gösterin. Pratik detaylar ya da acı gerçekler ortaya çıktığında, stresten kaçmak cazip gelebilir. Zor bir andan sıyrılmak istediğinizde kendinize karşı dürüst olun ve sabırlı davranın. Gerçeklerden kaçmak ile sezginin yardımı ile bilinçli olarak bu durumlarla baş etmek arasında fark vardır. Ay tutulmaları duyguları daha da yoğunlaştırır, rahatsız edici ve bunaltıcı gelebilir. Enerjimizi tüketebilir, sakin kalıp dinlenmek her zaman tavsiye edilir. Sınırlarınıza saygı duymanız ve enerjinizi korumanız özellikle önemlidir. Eğer ağlamak istiyorsanız bırakın gözyaşlarınız aksın. Bildirimleri durdurmak, gereksiz davetleri geri çevirmek, bu çalkantılı dönemi atlatmanıza yardımcı olabilir. Özellikle 27 Eylül’e kadar büyük girişimlerden kaçının. Türbülans sonrası projelere başlamak daha uygun olur. Alışkanlık haline getirdiğiniz, hissizleştirdiğiniz veya kendinizi aşırı zorladığınız durumları listeleyin. Ardından aynı anda hem pratik hem de tutku ile kalmanıza yardım edecek rutinler üzerinde beyin fırtınası yapın. Güvenli sınırlar koymak ve sağlıklı bir kırılganlık ifade etmek arasında denge yaratmaya çalışın. Hayal gücünüzü harekete geçirecek aktiviteler hayatınıza sokun. Enerji tüketen alışkanlıklar, enerji vampirleri ve içsel eleştirilerinizle aranıza sınırlar koyun. Kafanız dağınıkken neye ihtiyacınız olduğunu bilmek zordur, bu yüzden dikkat dağıtacak her şeyi ortadan kaldırmak için kendinize alan yaratın. Sosyal medyada geçirdiğiniz süreyi biraz azaltın. Sisteminizi canlandıran her şeye evet, geri kalana hayır deyin.
Eylül ayı ile birlikte tüm iç gezegenler burç değiştiriyor; Merkür Başak ve Terazi’de, Venüs Aslan ve Başak’ta, Mars da Terazi ve Akrep’te olacak. Tüm dış gezegenler ise geri gidecek; Satürn Balık’ta, Uranüs İkizler’de, Neptün Balık’ta ve Pluto Kova’da. 2 Işık ise yani Güneş ve Ay, güçlü tutulmalar için kader düğümleri ile birleşecek. Yeniliklerin ve beklenmedik olayların gezegeni, 6 Eylül İkizler burcunda gerilemeye başlıyor. Özellikle dijital, sosyal medya ve eğitimle tetiklenen zihnimizi açmaya ve bilincimizi genişletmeye mahkum olacağız. Ayrıca Pluto bu ay başı ile birlikte Kova burcunda sınır ötesinde olacak. Tarihsel olarak, Pluto kargaşa, kaos ve gerçekleri yüzeye çıkarma gibi yaramaz tarafını daha da güçlendirecek. Ve tüm bu açığa çıkmalar, hisler tutulma portalı ile birlikte daha da güçlü hissedilecek tabii. Tutulmalar yeniay ve dolunaylardan çok daha fazla güce sahip; yani önemli sonlara ve tabii yeni başlangıçlara hazırlıklı olmamız önemli. Bu göksel olaylar hayatımızdaki insanları ya da koşulları aniden gölgede bırakacak olaylar yaratır ve ileri giden yolumuzun üzerindeki pürüzleri ortadan kaldırır. İnançlar, bağımlılıklar ve suyla ilgili haberler, konular gün yüzüne çıkabilir. Tabii geri dönüp 17 Eylül 2024 döneminde başlayan koşulları anımsamak önemli. Ay sonundaki Güneş Tutulması da 29 derecede olduğundan tam bir doruk yani sıfırlama noktası gibi çalışabilir. Dijital detoksa mı ihtiyacınız var, günde 12 saat oturuyor musunuz, beslenme düzeninizi mi ayarlamanız gerekiyor, önünüzdeki yeni yolculukta bilin ki bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Ay kan kırmızısına dönerken, içimizdeki derin kuyuya davet edileceğiz. Gizli duyguların, travmaların, acıların yattığı bir bölge. Sırların, utançların, aynı zamanda gerçeğin ve gerçekliğin de gömülü olduğu yer. İşte burada ele almanız, yüzleşmeniz gereken bir şey olduğundan buraya çekileceksiniz. Kanlı Ay Tutulmaları hakkında pek çok batıl inanç var ve bunların çoğu korku yaratıyor. Tutulmalar güçlüdür ancak yoğunluklarını daha derin bir dönüşüm için katalizör olarak kullanabiliriz. Zaman çizelgemizi hızlandırdıklarından bizi daha yüksek bir bilinç seviyesine de taşırlar. Evrimimizin bir sonraki bölümüne götürecek bir köprü gibiler. Yolculuk yoğundur ve yol boyunca bir şeyleri atıp temizlemek gerekir; sürece güvenirseniz tam da olmamız gereken yere bizi ulaştırırlar. Duygusal olarak sarsılacağız hatta sağlığımızı, sinir sistemimizi gözlemlememiz, takip etmemiz gerekecek. Balık, zıt yönlerde yüzen iki balık ile temsil edilir. Hayatın dualitesini ama aynı zamanda bütünlüğünü bize anlatır. Yin ve yang gibi, karanlık ve aydınlık bir aradadır; birbirimizi tanıyabilmemiz için ikisine de ihtiyacımız vardır. Aynı zamanda bir tamamlanma enerjisi yani bütünlük söz konusudur; daha büyük bir resmin derinlemesine anlaşılmasını sağlayabilir. Kanlı Ay Tutulmaları gerçekleri ortaya çıkarır, yeni bilgiler ile kendi gerçeğimizle daha kolay bağlantı kurma bu sayede olur. Bu şekilde hayatımızda bir şeyin aniden “tutulduğunu” deneyimleyebiliriz. Merkür’ün varlığı, bu tutulma sırasında bazı zorlu veya duygusal konuşmaların yaşanabileceğini de ifade ediyor. Yargılamak ve eleştirmek yerine, Balık enerjisi bizi şefkatle dinlemeye ve açık fikirli olmaya çağırıyor. Her şey göründüğü gibi olmayabilir, bu yüzden önyargılarımızı geride bırakmak çok işimize yarayabilir. Kara Ay, Jüpiter ve Ay arasındaki su üçgeni de duyguları yoğunlaştırır; ancak aynı zamanda bir isyan sınırı ile bize kurban olmak zorunda olmadığımızı hatırlatacak. Hayır diyebiliriz, otoriteye karşı durabiliriz, kendi hikayemizin kendi sahibi olabiliriz. Kara Ay pişmanlık duymadan kendimiz olmamızı istiyor. İnandıklarımız için ayağa kalkmamızı ve bizi dar, sıkışmış ve korku temelli bir zihniyette tutan her şeye karşı isyan etmemizi istiyor. Hatta oraya ulaşmak için yıkıcı ya da radikal, asi bir şey yapmamız gereksi bile, cesur seçimler yapmamızı istiyor. Kurallara uymak zorunda değiliz, bunun yerine gerçek sesimizin çağrısını takip etmeye ve kaderimizi kontrol edebileceğimizi hatırlamaya davet ediliyoruz. Bir şeyler evet patlak verecektir ancak bu sadece gelecek için yaşanmalıdır.
Kanlı Ay tutulması Zodyak’ın en manevi ve yaratıcı bölgelerinden birinde netleşiyor; vizyonerlerin, şifacıların ve arayış içinde olanların dekanı. İnancın, biyoloji ile çarpıştığı ve ilahi olanın yeniden yorumlandığı bir dekan. Geleneksel olarak din, bilgelik ve bağlılıkla ilişkilendirilen bu enerji, modern zamanlarda bilim, felsefe ve yaradılışı anlama arayışında kendini göstermekte. Ay burada hem beslenmeyi hem de mistik duyarlılığı ifade ederek rahatlıyor. Üçlü yöneticiliğe sahip olduğu bu dekanda Ay, oldukça ağırbaşlı; rahat ve güven içinde. Tutulma inanç ve akıl, cennet ve laboratuar arasındaki ebedi dansı da vurgulamakta. Yönetici Jüpiter geleneksel dogmaların ötesine geçme arzusu içinde; sınırları sınamak, tanrıları sorgulamak, yaradılışın kendisiyle deneyler yapmak ister. Balık burcunun 2. dekanı, Jüpiter ve Ay yönetiminde. Evet oldukça kaygan bir alan denebilir. Bu dekana sahip haritalar örneğin kılık değiştirmede ustadır hatta herhangi bir ortama zahmetsizce sızabilirler. Balık burcunun en fazla su içeren bu dekanı toksik olmaya da adaydır tabii, bir nevi enerji emebilir, olumlu ya da olumsuz çalışabilir. Çok rahat bir casus bu bölgeden çıkabilir ki 2. dekan ruhun evrimsel gelişimi açısından önem arz eder. Tıbbi gelişmelerin, yeniliklerin ve şifa ile ilişkilendirilen figürlerin genellikle bu yerleşimlere sahip olması şaşırtıcı değil. Ama karanlık tarafında hoşgörü, aşırılık ve ideallerin gerçek ile uyuşmamasından ötürü oluşabilecek hayal kırıklıkları var. Bu dekanın özü, körü körüne itaat etmek değil, ilahi olanla mücadele etmektir, kutsal hikayelerde keskin bir zeka ile delikler açabilir. Kolektif alanda inanç, maneviyat ve kişisel inanç sistemleri konusunda aydınlanmalar yaşanabilir, bazıları ise kendi guruları olarak güç kazanabilir. En iyi ihtimalle Ay tutulması kendi içimizde huzuru bulmamızı ve benzersiz yolumuzda özgüven kazanmamıza yardım edebilir. Yiyecek, içecek veya fantezi yoluyla sağlanan duygusal rahatlama, beklenenden daha uzun süreli izler bırakabilir. Rotalar hızlı değişeceğinden planlama yapmak son derece zor. Toplumun ruh haline de uyum gösterebilmek adına uyumlu ve çevik olmak gerekiyor. Bu belirsizlik nedeniyle, evinize yuvanıza alışık olduğunuza yakın kalmak isteyebilirsiniz. Son dakika değişikliklerinin dünyanın sonu olmaması için işleri küçük ölçekler haline halletmeye kalkışabilirsiniz. Küçük değişiklikler, ayrıntılara dikkat ve düzenlemeler adına doğru zaman. Uzun vade planlama gerektiren projelere dahil olmak ya da aşırı iddialı bir şeye girişmek genel olarak isteyeceğimiz bir tarz olmayacaktır. Jüpiter ile havada neşeli, maceracı bir ruh hali olacaktır, bizi büyük hayaller kurmaya, daha ilerilere ulaşmaya teşvik edecek. Kolektif alanda cömert, gösterişli ve genellikle sanki bir kutlama havasında çalışabilir. Zorluk ölçülü olmakta yatıyor; Jüpiter’in lütufları kolayca şımarıklığa dönüşebilir. Destek / bağış / yardım toplamak, zevki / eğlenceyi amaçla birleştirmek adına olumlu etki yaratacaktır. Mars ve Jüpiter karesi canlılık, hırs ve fiziksel enerji getirir. Cesaretli, rekabetçi ve riskten korkmadan başarıya ilham verir. Aynı zamanda pervasızlık, aşırıya kaçma ve kibir potansiyeli tabii var. Engelleri aşmak adına kullanışlı, ancak aynı zamanda daha fazlasının peşinde kendini tüketmeye meyilli bir savaşçı ruh gibi. Kolektif alanda bu sabırsızlık ve durmadan harekete geçmeyi yaratabilir. İşte bu bazı açılardan tehlike oluşturmakta. Kontrolsüz bir şımarma, hazzı çöküşe dönüştürebilir.
15 derece Balık burcunda bulunan Achernar Eridanus Nehri’nin hemen ağzındadır. Geleneksel olarak din, felsefe ve yüksek ahlaki değerlerle ilişkilendirilen bu yıldız olumlu açılarda başarı onur ve manevi otorite bahşettiği bilinir. Ancak gücü iki taraflıdır; yükselten şey aynı zamanda çarpıtılabilir de. Achernar karizmatik bir vaiz, manevi bir destekleyici hatta bir tarikat lideri olarak ortaya çıkabilir. Buradaki yetenek, ayırt etme yeteneğinde yatmaktadır; egemenliğinden vazgeçmeden bilgeliğe bağlı kalmak. Jüpiter ve Venüs’e benzer, yasal ya da dini terfiler ya da kadınlar aracılığı ile destek görme anlamına gelebilir. Eridanus, babasının arabasını yanlış yönlendirerek dünyayı ateşe verdiği için Jüpiter tarafından öldürülen Phateon‘un düştüğü Padus ya da Po nehrini temsil eder. Batlamyus‘a göre Achernar hariç tüm yıldızlar Satürn gibidir. Eridanus, bilgi ve bilime olan sevgiyi, bol seyahati, birçok değişimi, otorite konumunu, ancak özellikle denizde kaza ve boğulma tehlikesini temsil eder. Ayrıca yağmurları ifade eder, nehir ve akarsularla ilgili olayları gösterir; sel ve yağışlara dikkat etmekte yarar var. Achernar Ay ile hizalandığında ise kamusal işlerde ve yazılarda yüksek bir itibar bahşedebilir, kişi güçsüz olanlara yardımcıdır. Liderlik yetenekleri belirgin olur ve bu yetenek müzik, dövüş sanatları ya da bir grup insana liderlik aracılığı ile ifade edilir. bu etki Merküryen tutulma ile birleştiğinde gizli konuları, yüzleşmeleri, dedikoduları da beraberinde getirebilir. Ülkemiz açısından Mc derecemizde netleşecek tutulma ise kadersel bir dönemece girdiğimiz söylenebilir. İktidar ve muhalefet alanı keskince tetiklenmekte, bu da daha stresli bir sürece işaret edebilir. Aşırılık içeren yargı kararları gündeme gelebilir. Bu kararlar da muhalefet kanadı açısından oldukça köşeye sıkıştırıcı durumlar yaratacaktır. Aşırılıklar, asla olmaz denen bazı gelişmelere seyirci olabiliriz. Yurtdışı gelişmelerle ilgili olarak da hükümetin sesi daha fazla çıkabilir.
Vedik Astrolojiye göre Purva Bhadrapada nakşatranın 1. bölgesinde yaşanacak Ay Tutulması oldukça gergin enerjiler barındırmakta. Nakşatra Jüpiter yönetiminde olup pada Mars etkisinde, son derece savaşçı bir alan. Bu bölgenin öfkesini ve dinamizmini kontrol edebilmesi önemlidir. Amacına ulaşmak için şiddete başvurabilir. bu bölgede kitlesel hak arama hareketleri görülebilir, eşitlik uğruna devrimci eylemler yaşanabilir, aktivistlerle ilgili bir alan. Ayrıca değerli metaller, madenler, demir çelik sektörü ve kriptolar açısından hareketli bir dönem diyebiliriz. Purva Bhadrapada ikiyüzlülükle da alakalıdır, ikili oynayan kişiler ifşa olabilir. Tipik bir Hades enerjisi içerir, cemaatlerle ve tarikatlarla ilgili görülür. Kendi çıkarlarına yönelik kişilerle ilgili gündeme gelebilecek skandallarla, gizli ilişkilerle ilgili olabilir. Nakşatranın semboliği Kılıç ve erkek aslan. Dolayısı ile önümüzdeki günlerde yönetimdeki cemaatleşme, ya da gizli oluşumlarla ilgili daha önemli bir şaşırtıcı ifşalarla karşılaşılabilir, hatta bugüne kadar duyduğumuz da neymiş, dedirtebilir. Dolayısı ile bu alanda oynanan gizli oyunlar, perde arkası manipülasyonlar ortaya dökülebilir. İntikam dürtülerine kapılmak içimizdeki şeytanla yüzleşmeye de yol açabilir dikkat. Bu bölgeden çok yetenekli kişiler de çıkar ki bu yaşamda yıkıcılıklarının bedelini ödemiş ve yeni bir yapılanmaya ve hayata hazırlanan kişiler olurlar. Maddi konularda fırsatlar oluşabilir ki nefsi tatmin hırsına dikkat etmek gerekir. Purva Bhadrapada ayrıca bir cenaze karyolasının bacaklarıyla da sembolize edilir; bu da dünya üzerinde önemli bir kişinin ölümü olarak yorumlanabilir. Nakşatra yöneticisi Jüpiter ile pasif kaldığımız alanları sorgulamak mümkün. Bu durum iletişim, medya, ticaret, seyahat, eğitim alanlarındaki hataları eksiklikleri ve dengesizlikleri de sorgulatacaktır. Burada önerilen şey sabırdır. Yeni başlayacak dönemin gelişi ile ilgili bir hazırlık evresi gibi geleni beklemek söz konusudur. Zira çok emek verdiğimiz hak ettiğimiz şeylerin de artık görünür olmasını isteme yönünde dürtü yaratacak. Karşılaşmaktan korktuğumuz şeylerden kaçmak yerine anlamaya çalışmak ve kabul etmek sayesinde bu süreçten daha başarılı ve tatminkar çıkabiliriz.
Dünya üzerinde sağlık, bilim ve kolektif şifa ile ilgili bir takım gerçeklerin ifşası beklenebilir. Özellikle sağlık hakları, çevre sorunları ve kişisel mahremiyet ile ilgili sosyal reform hareketleri ve küresel protestoları görebiliriz. Dünya borsalarında yersiz dalgalanmalar yaşanabilir. Spekülasyonlar ve politik değişimler nedeniyle döviz ve kriptolar ani dalgalanma yaşayabilir. Finansal açıdan abartılı aldatıcı hareketlere karşı önlem alınmalı. Kova enerjisi suyla ilgili olayları harekete geçirir ve seller, fırtınalar, tsunami gibi afetler yaşatabilir. Manevi arayış içinde olanlar, sezgilerin arttığını ve rehber rüyalar gördüklerini düşünebilirler. Bağımlılıklar ve kaçış yollarımız, ruh sağlığı ile ilgili sorunlar küresel çapta gündem yaratabilir. Yapay zeka ve uzay araştırmalarında çığır açacak gelişmeler yaşanabilir. Rahu ile dijital gizlilik, yapay zekanın kötüye kullanımı ve biyoteknoloji etiği etrafında çeşitli haberlerle karşılaşabiliriz. İttifakların bozulması, beklenmedik şekilde yeni ortaklıkların oluşma olasılığı önümüzdeki süreçte sıkça görülebilir.
Zerrin Zindancıoğlu