0
Uncategorized

16 Kasım 2024 saat 00:27’de Boğa burcunda Ay ve Güneş karşıtlığı netleşecek; bedenlerimizle ilişkimizin, güvenliğimizin, içsel değerimizin ve dışsal güven ihtiyacımızın içimizdeki gölgelerle birlikte aydınlandığı alanda. Sezgilerimizin, 5 duyumuz aracılığı ile konuştuğu ve Dünya’nın bizi fiziksel gerçeklikle yeniden birleşmeye çağırdığı bölgedir Boğa alanı. Dolunay’sa Güneş Akrep derinliklerinde iken, kozmosun diğer tarafında Boğa burcu oturur. Bu durum Güneş’in gerçek ve kalıcı olmayan her şeyi soyup attığı, böylece gerçek güvenliği, gücü ve yalnızca kendi içimizde öz güven bulabileceğimiz alanı görünür kılabilir. Boğa Dolunay’ını farklı kılan şey Uranüs ile olan yakınlığı; bu durum istikrar arayışında olan Boğa’nın pek hoşuna gitmeyecektir. Ay dolunay evresine ulaştığında, yenilikçi, yaratıcı ama uyumsuz gezegen hemen yanı başında olacak; bu duruşu hem etrafımızda hem de içimizde yankılanan yüksek, keskin bir frekans yaratacaktır. Aslında Boğa gibi durduğumuz yerde saymamamızı ve sıçrama yaratmamızı isteyen bir hali var. Her birimizi durgunluktan, katılıktan ve inatçılıktan kurtarmaya çağıran bir fısıltı gibi. Öngörülebilirliğin ve belirli şekilde sadakatle yaşamaktan bizi alıkoyacak alanlardan bahsediyor Uranüs. Hem maddi hem de duygusal olarak güvenlik ve istikrar arayışının modasının geçmiş, güçsüzleştirilmiş, tabii korku odaklı bakış açılarından bizleri kurtarmak isteyen bir halde. Değişim ancak “evet” dediğimizde karşımıza çıkar. Bu Dolunay bizi yaşam boyu sevgi dolu yuvamız olan fiziksel bedenin taa derinlerine inmeye ve daha fazlasını ele almaya davet ediyor. Duvarların içine daha derin bir güvenlik, kök, mevcudiyet, sevgi ve güven aşılamak için istiyor bunu; sarsıntılar karşısında güçlendirmek gibi. Ayaklarımızın altındaki Dünya’yı hissetmek ve tıpkı onun gibi sağlam, renkli ve cesurca yaşamak için bu dünyada olduğumuzu bize hatırlatıyor. Aynı gün, Satürn de Balık burcundaki gerilemesini tamamlıyor ve tekrar ileri hareketini başlatmak için duruyor. Kendimizi somut olan ile hizalaman için başka bir davet gibi; böylece hayallerin inşasına başlayabilir, vizyonlarımızı gerçek dünyaya taşıyabiliriz. Öncelikle kendi içimizde Boğa burcunun güvenliğini, emniyetini, güvenini ve istikrarını bulmaya davet ediliyoruz. Bu şekilde daha sağlam sıçramalar gerçekleştirebilir, sevinçlerimizin peşinden gidebilir ve Uranüs’ün huzursuz çağrısına kulak verebiliriz. Bu gezegen kendi içimizde değişime hazır olmayı basit ama güçlü şekilde temsil eder ve sonra bu dürtüyü Satürn’ün bizim için istediği gibi uzun vadeli, elle tutulur hale dönüştürebiliriz. Kendimizi güvende ve özgür hissedebilir miyiz? Emniyetli ve özgür? İstikrarlı ve değişime açık? Görünüşte bu zıt varoluş biçimlerinin bir arada olduğu etkiler, birlikte yarattıkları ve birbirini destekledikleri gerçeklikler inşa edebilir. İşte Dolunay bizi tam da oraya çağırıyor. 

 

Dolunay kendimizi dağınık, huzursuz hissettirebilir, ancak Boğa burcunun sağlamlaştırıcı dünyevi titreşimleri bizim tarafımızda olacak. Hikayelere göre Boğa, çayırında otlamaktan ve dinlenmekten mutludur. Ancak Boğa dürtülüp itilirse ya da yeni otlaklara taşınmak durumunda kalırsa, o kadar da sakin ve huzurlu olmaktan uzaklaşır. Hayatın bir parçası iken değişimden hiç hoşlanmaz. Durum göründüğünden biraz daha derindir aslında. Bu enerjisi, kendini adadığı her şeyde uzun vadeli iz bırakmakla ilgili. Değişimden korktukları anlamına gelmesin yani. Daha çok köklerini sağlamlaştırmak, derinleştirmek ve bir şeyler gerçekten tamamlanana kadar üzerinde çalışmak adına yeterli zaman verildiğinde, elinden gelenin en iyisini yapmak söz konusu olur. Elbette hayat da her zaman böyle işlemez. Her zaman istediğimiz gibi iz bırakamayız. Her zaman köklerimizi değiştiremeyiz. Bazen hayat bizi engeller, önümüzü keser zira başka bir etaba geçme vakti gelmiştir. Yani Dolunay etkisi ile yolunuz engelleniyor, önünüz kesiliyor gibi gelebilir.  Bir şey aniden sona erebilir ya da yeni bir şeye geçmeniz istenebilir. Kökler derinlerde bir şeylere dolanmıştır ve şimdi bırakıp geri çekilmeniz gerektiğini fark edebilirsiniz. Yeni ufuklar varsa aklınızda, bulunduğunuz yerden memnun olsanız da hiç bir şey ömür boyu aynı kalmaz, anlamamız gerekecek. Ama toprak elementi söz konusu olduğundan kaosun ortasında bir sakinlik hissi yaşayabilmek için fırsat da sunacaktır. Değişimler zor olsa da yapabileceğimiz en iyi şey akışa ayak uydurarak ve değişimin her zaman yeniden deneyimleyerek işleri daha iyi hale getirme fırsatı yaratacağını hatırlayalım. Uranüs değişim gezegeni olarak bilinirken aynı zamanda diğer adı da uyanış gezegenidir. Değişim çalkantı içerebileceği gibi hayatımıza büyük bir farkındalık getirebilir. Uranüs ruhu yükseltebilir, ego benliklerimizle değil, ilahi olan ile uyum sağlamamıza yardımcı olacaktır. Bazen bunun için kabuklardan, katmanlardan, gölgelerden yüklerden kurtulmamız ve yeni bir bakış açısı geliştirmemiz gerekir. Yani Kasım Dolunayı etkisi ile ayaklarınızın altındaki yerin sallandığını ve her şeyin altüst olduğunu hissediyorsanız, olaylara faklı bir mercekten bakıp bakamayacağınıza odaklanın. Ardında gizlenen armağanları görmek için bakış açınızı değiştirip değiştiremeyeceğinizi düşünün. Satürn retrosu zamanları da ruhsal dersler için bir sınav dönemine benzer; ama artık bitiyor. Mezun olma ve kutlama zamanı diyelim. Haziran’dan bu yana yaşadığınız zorlu derslerin artık yumuşamaya başladığına da şahit olacağız. Tünelin sonundaki ışığı görebilecek ve hatta belki de tüm çabaların ödüllerini deneyimleyebileceksiniz. Karma’nın Efendisi Satürn, harekete geçtiğinde karmik ödüllerini dağıtır. Boğa Dolunayı ile bu durum bir nevi taçlanıyor. Evet tedirginlik yaratacak bazı oynaklıklar olsa da, hiçbir şeyin uzun süre aynı kalmayacağını hatırlamakta fayda var. Bizim Boğa yeni bulduğu otlaklara bu şekilde alışacak ve köklerini yeni ve daha verimli yollar sayesinde sağlamlaştırmaya başlayacak.. 

Boğa burcunun 3. dekanında netleşecek Dolunay içim eski kayıtlar Kunduz Ayı diyor; dönüştürücü bir enerji. Kunduz Ayı olarak adlandırılan bu etki, hazırlık ve koruma zamanlarını anlatır. Kunduzların kıştan önce güvenli bir ortam inşa etmek için çalışmaları gibi, bu Ay bizi kendi duygusal ve ruhsal dayanıklılığımız için yeni bazı temeller atmaya odaklayacak. Sabır, uzun vadeli yatırım ve hedeflerin yeniden değerlendirilmesi ile ilgilidir. Dolayısı ile enerjimizi nereye harcadığımızı ve gerçek özlemlerimizle uyumlu hareket edip etmediğimizi düşünmek adına ideal bir zaman dilimi diyebiliriz. Bazen de toplumsal yargıların ortasında içsel bir güç yaratarak kendimize güvenli alan inşa etmek gibi düşünülebilir. Bu yolda geçmişle, korkularla yüzleşmek gerekecektir; bu sayede çıkış için yeni yollar keşfedilebilir. Dekan Satürn yönetiminde olduğundan önemli zorluklarla birlikte etki verecektir. Boğa genel olarak Ay burada ile rahatlık ve topraklanma, sağlamlık anlamına gelse de, dekan etkisi sebebiyle zorluklara ve kişisel dayanıklılığı test edici gelişmeler yaşatabilir. Bu enerji, hem hayatın karanlık yönlerini kucaklayan ya da dönüştürülen bir işe kanalize edebilenler için olumlu kabul edilir. Ana diğerleri için melankoli, karamsarlık ve kişinin kendinden şüphe duyması ile bunalım yaşatabilir. Duygusal olarak yoğunluk yaratacağı kesin olmakla birlikte, ani içe doğuşlara ve tabii perspektif değişimlerine yol açacak öngörülemez olaylar yaratabilir. Eski kalıplara, düzenlere karşı isyanı teşvik eden, bizi daha önce geride tutan sınırlamalardan kurtulma dürtüsü oluşacak. Bu durum, değişim ister, ama Boğa bu değişim esnasında kendine güvenli bir bölge arayışında olacaktır. Dolunay Algol sabit yıldızı ile hizalanmış olmasından ötürü yoğun bir kesinti gibi algılanabilir. Tarihte hem şiddetli güç hem de olası felaketlerle bağlantılı bir yıldız olarak bilinir. Derinlerde yatan korkuları ve çözülmemiş travmaları yüzeye taşıyacaktır. Bunlarla yüzleşme ve onları serbest bırakma fırsatı verebilir. Ancak Algol‘ün etkisi bazılarını daha karanlık, daha gaddar, daha çalkantılı deneyimlere sürükleyebileceğinden dikkatli olmak gerekir. Satürn etkisi ile birlikte zorluk yaşandığında dayanıklılık gerekecek. Duygusal fırtınaları yatıştırmak, huzur yaratmak ve duygusal şifayı harekete geçirecek kaçış yolları yaratmak iyi gelebilir. Boğa 3. dekan genellikle hayatın “askerlerinin” harekete geçmeleri ve dayanıklılıklarıyla ilişkilendirilir. Zorluklara göğüs gerebilen ve kararlılıkla, zorluk olsa da güç bulanları anlatır. Satürn etkisi, sınırlama, potansiyel şüpheler ve kişinin içsel gücünün test edilmesi temalarına vurgu yapıyor. Özellikle kendini kandırma ya da kaçış yolları uydurma etkileri verebilir; insanlar  çünkü genellikle akışına ayak uydurmak yerine kader ile devamlı mücadele etmeye kalkışırlar. Sonuç olarak Kunduz Ay iç gölgelerimizle yüzleşmeye bizleri zorluyor, ama aşıp ilerleme için de harika fırsatlar sunuyor. Bu zorluklar boyunca kararlı şekilde durarak, etrafımızdaki desteklerden yararlanarak, bu ay döngüsünü yalnızca kesintisiz değil, aynı zamanda daha dirençli ve ileriye doğru emin olarak düzen yaratma fırsatına dönüştürebiliriz. 

 

Bu etkiler ile yeryüzündeki dengelerin değiştiğine de şahit olacağız. hatta insanlar arasındaki hiyerarşi de bundan nasibini alacaktır. Önceliklerimiz yeniden belirlenecektir. Her türlü karışıklığın yavaş yavaş yerini netleşmelere bıraktığına şahit olacağız. Uranüs, Boğa Dolunay’ından sonra sabit dolunaylara  artık karşıtlık yapmayacak; bu durum önemli reformlara işaret edebilir. Bu kararlar internet ve sosyal medya dünyasında da etkili olacaktır. Değerlerimizi sorgulayacağımız gelişmelere maruz kalabiliriz. Kaçmaya çalıştığımız haberlere maruz kalabiliriz. Kutsal saydığımız sınırlar, kırmızı çizgilerimiz aşılabilir. Dolunay’ın Dünya’ya Ay’ın yakınlığı sebebiyle bu yılın son Süper Ay olması da etkilerini yoğunlaştıracaktır. Böyle zamanlarda yeryüzündeki hareketlilik her anlamda artabilir. Depremler yaşanabilir. Uranüs de oyun dahilinde olduğundan ivme yükselebilir. Yükselen derecesinde Aslan burcunun bulunması yöneticilerimizle ilgili konuların öne çıkmasına yol açabilir, tabii 4. evdeki Güneş hemen akla muhalefet tarafını akla getiriyor. Uranüs’ün 10. evde olması ile liderlerin, yöneticilerin sıra dışı, beklenmedik tutumlarına şahit olabiliriz. Mars haritanın 12. evinde ve Güneş’in yöneticisi pozisyonunda arkadan dönecek işlerden aslında haber vermekte. Pluto ile burç dışından karşıtlığı bu planların da kendini gösterebileceğini söylemekte. Dolunay yönetici gezegeni Venüs Oğlak burcunda çocuklarla, gençlerle, borsa ile ilgili 5. evde yerleşmiş. Bu açıdan ani gelişmeler, spekülatif hareketler beklenebilir. Tabii bir türlü sonuçlanmayan bazı bu konulardaki davalarla ilgili de yavaş yavaş tünelin sonundaki ışık kendini göstermeye başlayacaktır. Dolunay Perseus takım yıldızında, kaba kuvveti anlatan bir tk yıldız. Direkt harekete geçme ve olayın kökünü kesme ile ilgilidir. Ani kararların ve öfkenin olumsuz sonuçlarını anlatır. Algol şiddetle alakalı Savaşlar, kitlesel ölümler, cinayetler, terör olayları, katliamlar, depremler, volkanik hareketlilik, yangınlar, zehirlenmeler, salgınlar ve tabii boğulma var anlamında. Ayrıca fırtınalar ve gemi kazaları ile de ilişkilidir. Uranüs’ün Algol derecesinde duruşu işi daha sarsıcı ve sert hale getirebilir. Boğa genel olarak tarımla, ziraat ile, tarım ve finans sistemleri ile ilgilidir. Bu başlıklarda beklenmedik, düzeni değiştirebilecek gelişmeler yaşanabilir. Pluto ile Dolunay derecesi de bankacılık ve ekonomi kuruluşları ile ilgili bazı krizlere işaret edebilir. Boğa burcu ayrıca boyun ve boğaz bölgesi ile alakalı, bu bölgeler hassaslaşabilir. Alışılmadık bir beslenme de asla tavsiye edilmez, özellikle özen göstermek uygun olur. Ülkemiz haritasında ise 11. evimize denk gelen Dolunay Jüpiter’imize karşıtlık yapıyor; yasalar, kanunlar, meclis konularında stresin artması beklenebilir. Maaş artışlarında gerginlik yükselecektir. İsyankar hareketler artabilir. Protestolar, grevler yaşanabilir. Dolunay Asc’si ise ülkemizin 2. evinde denk geldiğinden finansal alanda oldukça zorlayıcı etkiler yaratabilir, borsa, bankalar açısından sıkışıklık yaratacaktır. Bu durum yöneticilere karşı agresyonu arttırabilir. 

Vedik astrolojiye göre Dolunay Krittika nakşatrada netleşiyor; inşaatçılarla, inşaat mühendisleri, ustaları, işçilerle ve kalfalarla ilgili olduğu üzere sendikalar ve işçi kurumları ile de bağlantılı. Öğretmenleri, akademisyenleri, moda tasarımcılarını, askeri her türlü konuyu ve askerleri, avukatları, cerrahları, polisleri, itfaiye ve çalışanlarını, devletle ilgili işleri ve müzik endüstrisinde çalışanları ifade edebiliyor. Bazen köprüleri de yakmak anlamına geldiğinden hatta ateş ile benzer bir enerji verdiğinden, yangınlara, yükselecek agresyona dikkat etmek lazım. Tüberküloz, diş sorunları, zührevi hastalıklar, başla ilgili boğaz, boyun hastalıklarına işaret eder. Ateşli hastalıklara meyil yaratır; hatta baş ağrılarına yol açar. Krittika kritize etmeyi, hata bulmayı, sentezlemeyi sever. Hedefine kilitlenen ve mükemmelliyetçi bir yanı vardır. Hataları pek tolore etmez, kesip atabilir hatta köprüleri yakabilir de dedik. Keskin bir bıçak gibi Krittika; yöneticisi Agni yaşam enerjisi verir, canlanır her şey. Ay’ın bu alanda kuvvetli olduğu bilinir Vedik kurallarına göre. Krittika bir sürecin hız kazanmasını anlatır. Bu enerji gizli değildir, tamamen görünür olur her şey. Zayıf halka hemen farkedilebilir. Fizibilite çalışmaları için harika bir dönemdir; müdahalelerde hızlanır. Krittika etkisi ise aniden sıra dışı bir enerji belirgin olur, tempo yükselir. Bu enerji çok uzun soluklu olmayabilir ama değerlendirmek de işe yarar. Hedefe odaklı olmak renginizi belli etmek için harikadır. Pada yöneticisi Jüpiter ise özellikle ekonomik alanda alevin yükseleceği yönünde işaretler veriyor. Ancak güç birliği oluşturmak takım ruhu yaratmak, belki destek oluşturmak adına da kullanılabilir. Krittika özellikle araştırma, bilim, eğitim alanlarında destek alarak ilerleme tavsiye ediyor. Maddi konularda ısınan havanın yükselen enerjinin etkisi ile ekonomik açıdan seslerin yükselebileceğine ve maaş zamları ile ilgili olarak hareketin rekabetin artmasına yol açabilir. Ancak bu süreç tam olarak fizibilite ve zarar tesbit tabii yanında çözüm oluşturan çalışmaları hızlı ve acil olarak gerektirmekte. Haritadaki Mars Satürn’ü görünüm altında tuttuğundan krizlere, kaoslara açık bir zaman dilimi.  Mars etkisi ile zorlayıcı durumlara yol açabilir ve özellikle ikili ilişkiler açısından bir şeyleri bir anda kesip atmak ve kafanın dikine gitmek söz konusu olabilir dikkat. Her ne olursa olsun hızlı alınacak kararlar zarar getirebilir. Dolunay gerçeğimizle uyum sağlamamız ve bizim için neyin doğru olduğunu sorgulamamız için bizi çağırıyor. Korkularımız, güvensizliklerimiz, utanç duygularımız ve tabii sosyal beklentilerimiz nedeniyle yaratıcı yanımız, bilgeliğimiz genellikle baskılanır. Krittika nakşatradaki Ay da, Terazi’deki Güneş’in karşısına geçerek, her zaman kendimizin sürgün edilmiş kısımlarını yeniden bütünleştirmeye ve onları korkmadan kucaklamaya bizi çağırıyor. Bulundukları alanın son derecesinde bulunuyorlar. Bu dinamikler doğal olarak korkuları ve güvensizlikleri arttırabilir. Kendimizi ifade etme ve arzular arasındaki içsel çatışmaları da alevlendirebilir. Dürtüsel kararlar almaktan, tatsız gerçekleri doğrudan ifade etmekten ya da kontrolümüz dışındaki şeyler hakkında strese girmekten kaçınmak daha uygun olur. 

 

 

Zerrin Zindancıoğlu

ASA, MAPAI, Member of OPA, ISAR Cap
Profesyonel Astroloji Derneği (P.A.D.) Kurucu Üyesi
 
 
Kaynaklar; 
– Numerology of Astrology / Degrees of Sun – Lynn Buess
– Fixed Stars – B.Brady
– Foreverconscious Astrology
– The Living Stars – Dr. Eric Morse
– Zodiac Decan Handbook / Darkstar Astrology
– Sepharial / Tutulmalar
– Bernadette Brady / The Eagle and the Lark
– Vedik Astroloji – Şebnem Ekşib
– Takımyıldızların Mitolojil Öyküleri / Yasemin Örs
– Darkstar Astrology
– Öner Döşer – Astrolojide Sabit Yıldızlar
 

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Your Shopping cart

Close
Call Now Button