Uncategorized

27 Şubat saat 11:17’de Başak burcunun 8. derecesinde Dolunay netleşecek; arınmak istediğimiz her şeyi temizleme fırsatı sunabilir. Kış sezonunun son Dolunayı olarak, bahar ekinoksundan önceki son rampayı anlatıyor. Dolunay sağlık ve şifa burcu olarak bilinen Başak burcunda netleşeceğinden sağlığın önünde duran her türlü sağlıksız alışkanlığın, kontrol edilemeyen duygusal yüklerin hatta ev / aile içindeki karmaşanın geride bırakılması gereken bir sürece işaret ediyor. Taze olanın büyümesine izin vermek adına hayatlarınızdan tam olarak neyin temizlenmesi gerektiğini görmek adına Dolunay’ın aydınlatıcı gücünü kullanmayı becermek en iyisi. Bu süreç hepimize ayrıntıları daha net görmeye yardımcı olacaktır. Geçen yıl 17 Eylül’de netleşen Başak Yeniayı ile başlayan bir enerji döngüsünün tezahürü niteliğinde ve çevremize, dünyaya hizmet etme şeklimize de odaklanma sağlayabilir. İnanılmaz bir iyileştirici, şifacı Merkür ile yönetilen Dolunay bir dengelenme saplayabilir ki öncelikle beden / zihin arasında bu gerekli olacaktır. Formumuzun mükemmelliğinden şüphe duyabiliriz örneğin ki bu durum bile beden / zihin senkronizasyonu ile ilgili olabilir. Buna çok örnek verilebilir örneğin erkek ya da kadın olarak doğarız buna karşı bir dengesizlik hissederiz veya içine doğduğumuz kültür ile bir dengesizlik içine gireriz. Doğa asla hata yapmaz; bu dengesizliği yaratan sadece egodur, yani zihin. İşte Dolunay bizi zihnin ve bedenin ötesine özveri ile taşıyabilir. Başak burcu niye bakire olarak sembolize edilir biliyor musunuz? Bakire saf bir enerji anlamındadır, cehalet ya da ego ile harmanlanmamıştır. Başak’ın bizi çağırdığı yolu derinlemesine incelediğimizde bütünün, yüce bir gücün dünyaya yansımasını görürüz; bu güç son derece saftır. Başkalarının yararına yapılan özverili eylemleri anlatır. Bu yol bencilliğin çok dışındandır. Güneş bilinçli benliğimiz ve Ay ise gizli benliğimiz gibi; Güneş Balık burcunda ve Ay tam karşısında öğretilmemiş (sezgisel) ve öğrenilmiş (rasyonel) zihin buluşması gibi. Bu iki yön sadece zıtlık değil, aynı zamanda her ikisinin bir bütünü oluşturduğunu da anlatır. Apayrı bir bireyken, aslında zaman kadar yaşlı olduğumuzu da anlatabilir. Yani o öğrenilenden yani rasyonel akıldan çok daha önce var olduk. Hem okyanus hem damla ilişkisi gibi bir hikaye bu. Başak, içimizde yatan sezginin armağanlarını gözlemlemek için rasyonel akıl yoluyla bize yetenekler verir. Rasyonel akıl, içinde yaşadığımız bedenden ayrı düşünülemez; tıpkı bir not defteri gibi beden her zaman zihnin düşüncelerini not alır. Hastalıklar da böyle oluşmaz mı? Düşüncelerimiz fiziksel sağlığımız üzerinde etkilidir ki bu görüş uzun zaman önce bilimsel olarak kanıtlandı. Bu yoldan ilerlediğimizde tüm eski düşünceleri ya da kalıpları geride bırakmak adına Dolunay enerjisini kullanabiliriz. Zihin ve bedende yeni bir anlayış geliştirin ve zamanı bir kenara bırakarak, şimdiki znın değerini bilin.

Güneş, Balık burcunda Venüs ile birlikte ve Dolunay Vesta ile kavuşumda. Kendimize veya diğerlerine nasıl hizmet ettiğimizle ilgili bir döngüyü tezahür ettiriyor. Venüs Güneş’e, Aya ışık vermesi için destek veriyor. En azından her şeyin sevgi ile var olması gerektiğini de haber veriyor. Hem Başak hem Vesta enerjisi beden ve zihninizde, sizle aşk / sevgi arasında duran tüm yüzeydeki gerilimi yakmanız gerektiği anlamına gelebilir. Özverili şekilde hizmet eden aslında içinizden geçen yaşam gücüdür; bizi egonun kandıran enerjisinden ve cehalet peçesinin ötesine geçmeye çağıran saf bakire bir enerji. Yaşamın sadece egoyu tatmin etmek demek olmadığını görmek, bunun yerine kendimizi çevremizdeki her şeyde bir ayna gibi görmek ve buna hizmet etmekle ilgili. Verdiğiniz emek ya da özveri aslında tamamen bir bütüne yani kendinize de yapılmış bir hizmettir der Dolunay. Bakire ifadesi bağımsızlık, içsel güç ve kişinin bir şeyi istediği gibi yapma özgürlüğünü anlatır sembolizmde; partnere ihtiyacı yoktur. Kendi başına bir bütün yani eksiksiz ve tamdır. Mutlu bir yaşam sürmek için ihtiyaç duyduğu her şeyin gücüne sahiptir. Bu güç travma ya da egodan değil, gerçek ve yüksek benliği ile olan bağlantıdan gelir. Bunu sağlayamayan bir Başak kendini yalnız ve terkedilmiş, ayrışmış hissedebilir gölge yanında. Ay boyunca meydana gelen tüm yoğunluk ve nadir gezegen toplaşmalarından sonra sanki bir arındırıcı gibi rol alabilir. 2021 dönüştürücü bir yıl olacaktır ve çok şeyi ortaya çıkarabilir. Bu ortaya çıkanlar dönüştürmek ve arınma için doğru yerde olduğumuzu da ifade eder. Başak, denge, merkezlenme ve topraklanma ile ilgilidir. Yoğun bir aydı; tüm enerjiler bir araya gelerek köklü değişiklikler yapmamıza yol açtı. Yeni özgür, bireysel alanlar yaratma isteği yükseldi, ya da yoğun hava enerjisi ile zihnimize ve ve fikirlerimize fazlaca kaptırdık kendimizi. Çoğumuz kendini iki seçenek arasında tartışırken buldu ve bir çok şey hakkında da kararsız kaldık. Zihin aşırı çalışırken, değerlendirirken, sorgularken ve hatta geçmişi muhasebe ederken bulduk kendimizi. Başak, sükunet ister. Elimizden gelenin en iyisini yapmanın her zaman elimizde olduğunu bize hatırlatacak bir sükunet. İnancımızı korumayı, umudumuzu kaybetmemeyi ve değişimin bizi her zaman hayal bile edemeyeceğimiz bir yerlere götüreceğini  anlatır. Yolumuza çıkan herhangi bir değişiklikten en iyi nasıl yararlanabiliriz? Ya da mevcut yaşam enerjilerimizi nasıl kucaklayabilir, onlarla barış içinde kendimizi bulabiliriz? Bu her zaman kolay olmaz; kabullenmek için sarf ettiğimiz çaba içsel sağlığımızda fark yaratabilir. Dolunaylar ise ifade ettikleri temalarda aydınlanma süreçlerini sembolize eder. Süreçten önce bizleri sorgulatan, bazı şaşırtıcı hatta şok edici gelişmeler yaşarız. Dolunay gerçekleşirken de bunlar zirveye ulaşır. Dolunaylar duygusal dürtüleri arttırır. Bize ifşa olan her şey farklı bir ışık altında görünür olur. İşte Şubat Dolunayı yüksek benlikle bağlantı kurma, bedenin ihtiyaçlarını dinleme ve topraklanmış yani güvende hissederken kalbin sesini de dinleyebilme yetisi sunabilir. Hayat bu bağlantıyı ara sıra koparsa da Başak Dolunayı bu tamlığı bize hissettirebilir. Eğer bu bağlantıyı sağlayamıyorsanız beki de bu sizin yaşam seçiminiz yani devamlı kendinizden şüphe etmek gibi. Bu gücün sizde olduğunu hatırlayın ve Dolunay’ın arındırıcı, şifacı ışığını, sizi yüksek benliğinizden alı koyan blokajları salıvermek için yardımcı olmasına izin verin.

Başak Dolunay’ı Aslan Takım yıldızında gerçekleştiği gibi Satürn ve Uranüs ile görünümlere sahip. 2 gezegen arasındaki açı ise 2021’e damgasını vuran etkileşim. Bu durum başa çıkmak zorunda olduğumuz ve zorlandığımız değişiklikler anlamına gelebilir. İstediğiniz türden değişimleri yaratmakta da zorlanabilirsiniz. Hükümet, şirket kural ve yasalarındaki değişiklikler, seçimlerimizin kısıtlanması ve tabii özgürlüğün sınırlandırılması da denebilir. Hatta sosyal medya platformlarında da kısıtlamalardan rahatlıkla bahsedebiliriz. Ülkemiz tam Satürn Uranüs karesinin netleştiği günden 1 gün önce maalesef 16 şehit verdi; malum bilindiği üzere Satürn ülke haritamızda 8. evden yani ölüm evinden transit yapmakta. Kişisel anlamda sorumluluk içinde ve sadakat ile çalışmak, aynı zamanda da kendimiz olmak için bir özgünlük savaşı da denebilir. Yaratıcılığınızı, kendinizi ifade etmenizi kısıtladığını düşündüğünüz kurallara ayak uydurmakta zorluk çekebilirsiniz. Bağlılık / sadakat düzeyiniz ya da değişemem konusundaki anlaşmazlıklar bazı ilişkilerin dağılmasına veya kariyer değişimlerine yol açabilir. İşte bu dengesizlik gerilim yaratır ve sinir bozucu olabilir. İsyankar haller ise başarı yolunda arzuladığını istikrarı ve aradığını güvenlik duygusunu kaybetmenize yol açabilir. Hele ki devamlı süre gelen bir rutinde daima bir çizgiye uyma zorunluluğu, yaratıcılığınızı engelliyor ve gerginliğinizi arttırıyor gibi hissedebilirsiniz. Bu durumda benim tavsiyem, şartları istediğiniz yönde zorlamak yerine, değişen koşullara öncelikle ayak uydurmayı sağlamak. Esneklik, işbirliği ve uzlaşma ile krizleri fırsata dönüştürebilme şansınız olabilir. Zıtlıklar yerine zıtlıkların oluşturduğu bütüne dikkat verin. Yaratıcı atılımlar yapılabilir ve bu sayede kendinizi sınırlayıcı koşullardan kurtarabilirsiniz. Dolunay sürecinde sorun, kişisel ya da profesyonel yaşam içinde duygusal ihtiyaçlarınızla diğerleri arasındaki dengesizlikten kaynaklanacak görünüyor. Kendinizi duygusal olarak güvende hissetmeden görevlerinizi yerine getirmekte zorlanma da diyebiliriz. Haa kendinizi duygusal güvende hissederken diğer yandan da görevleri, sorumlulukları da ihmal etmek mümkün diyebiliriz. Soğukluk, suçluluk, korku ya da sorumluluklar yüzünden ilişkilerde denge bozulabilir. Burada ince ayarlar dengenizi sağlamaya yardım eder, biraz özveri, biraz sabır, biraz affetmek ve tabii karşılıklı güven. Uranüs yüzünden beklentilerinizde artış görülecek; tesadüf eş zamanlılıklar yaşanabilir. Ama en işe yarar yanı, kötü ve yararsız alışkanlıklardan kurtulma, sıkıcı ve sağlıksız ilişkileri geride bırakma kuvvetidir.
 
Dolunay derecesine yakın bölgede Felis sabit yıldızı var; sessiz, temkinli, tetikte, sinsi, zalim, intikamcı ve yıkıcı doğanın yanı sıra, yoldan çıkmaya, eve / aileye bağlılığa ve kedi sevgisine işaret ediyor. Diğer yandan da Alioth sabit yıldızına çok yakın; yıkıcı enerji, arkadaşlardan gelebilecek şanssızlıklar / düşmanlıklar, düşük yapmak ya da doğumda aksilikler ve intihara meyil anlamında. Dolayısı ile zor değişimlerin, irade yetersizliklerinin ve özgürlüğün kısıtlanmasının bizi çileden çıkarmak üzere hazır beklediğini söyleyebiliriz. Görevlerimizde ve ilişkilerimizde bir ayarlama yapmak durumunda kalacağız. Dolunay pozitif olmanın değişimleri ve uygulamaları daha olumlu hale sokabileceğini anlatıyor. Bir takım gecikmiş değişimleri yerine getirmek adına kullanılabilir. Artık sizin sorumluluğunuzda olmayan yüklerden kurtulabilir ve heyecan verici fırsatlar sayesinde olumlu değişimler, daha fazla seçim özgürlüğü için yer yaratabilirsiniz. Ancak gölge yanında asi, tuhaf ve yıkıcı gücünüzü de kullanmaya kalkışabilirsiniz. Hele ki Mars’ın korkulan sabit yıldız Algol ile hizalanmış bir şekilde Pluto ile üçgen açısı, Dolunay derecesiniz Pluto / Lilith orta noktasını tetiklemesi, kötü olmak isteyenlerin de yolunu rahatlıkla açacaktır; intikam, öfke, zalimlik görülebilir. 
 
Başak burcunun 1. dekanında ay mütevazı görünse de Dolunay zamanları zayıf olarak görülür. Kolektif alanda herhangi bir soruna işaret edebilir. Enerjisi dağılabilir. Eğer burada Ay mükemmel değilse, tam tersi mükemmel kusurlu hale dönüşebilir. Yabancı kayıtlarda “eski, püskü şıklık” olarak tanımlanmış. diğer yandan sanat icra etmek ya da ürün satmak için olumlu kabul edilmiş. Öncülük etmek tavsiye edilmiş, özellikle ellerin şifasına işaret edilmiş ya da ellerden gelecek iyileştirmeye; parmakların mucize yaratması gibi. Sadece iyileştirme, şifa ve tıp alanında değil, el becerisi ile mucizeler yaratmaya yol açabilir. Evet arındırıcı, şifalandırıcı bir enerji barındırsa da, Dolunay kirliliğe de maruz kalmayı anlatmakta. Dolayısı ile bazı kabul edilemez çirkinlikleri de ortaya çıkartacak şeytanlaşmalara bizi sürükleyebilir. Bu bölge biraz saldırgandır, tutkulu bir doğaya işaret eder. Şehvet duygusallığın ötesine geçebilir. Bu enerji yeni ve yaratıcı fikirlerin doğmasına da yardım eder. Kundalini enerjisinin aktif olduğu bir gökyüzü alanı. Olayları birbirine bağlamanın, yazmanın / çizmenin önemini vurgular. İhtilaflar çıkarabilir evet ama çözüm için de yaratıcı enerji sağlar. Durgun libidolar uyanır ve kişiye çabalamak için bir sebep verir. Maddi / fiziksel başlangıçlara yol açabilecek manevi dönüşümler gibi tarif edebiliriz. Ticaret, ilişkiler, toprak ve tarım ürünleri, yolculuklar, inşaat ve tutsakları serbest bırakma anlamına gelen bir alan. Bu ifadeleri görünce aklıma Osman Kavala geldi; 2 Ekim doğumlu olduğundan, acaba mı dedim?
 
Başak 1. dekan Güneş ve Merkür etkisinde; bu alan ekliptikten uzak bir takım sabit yıldızları misafir ettiğinden bazı garip, tuhaf enerjiler barındırmakta. Duyarlılık, genellikle acı çektikten hatta hem saygı yoksunluğu hem kalp kırıklığı deneyimledikten sonra gelişir bu alanda. Zira bu alandaki yıldızlar hiç “eğlenceli” değiller. Bu dekanda doğanların genel olarak asık suratlı, mutsuz oldukları anlamına gelmesin bu. Ama o en mutlu, eğlenceli kişilerden olmadıkları kesin. İronik, değişik bir mizah anlayışına sahiptirler; çok trajik durumları komik bir şeye dönüştürme konusunda iyi olabilirler. Yukarıda bahsettiğim gibi bu alanın saldırgan, zalim ve kötü niyetle tezahür edebilecek şiddetli ve karanlık bir yanı da var. Seçenekleri zorlamayı sever; dolayısı ile bu yana kaymak kolaylaşabilir, çok dikkat. Genel açıdan detayların ve görevleri yerine getirmenin önemi burada vurgulanır. Eğitim önem kazanır ve bir şeyi geri vermekle ilgili olabilir. Kişi bunu öğrenmek zorunda kalabilir. Kendiniz, yakınlarınız için güvenli bir gelecek inşa etmek adına çalışma gerektirir. Bunun yanında sosyal aktivitelerden uzaklaşmamak ve dengeli hareket etmek önerilir. Hani aşamalı serbestleşme dönemindeyiz ya; anlamı tam olarak bu aslında. Aşırı çalışma ya da aşırı sınırlanma, bazı dengesizlikler yaratmaya başlayabilir aksi halde.  Örneğin işkolik olmaya meyillisiniz; bu da ilişkilerinizde sorun yaratabilir demek ki. İki alan arasında denge gerekir. Genel olarak 1. dekan hayat amacına adanmışlık, titiz bir mütevazilik ister. Mükemmelliyetçilik ve titizlik kariyerde başarı getirir ama mütevazilik de şımarmamayı sağlar, diyelim. Kısacası alçakgönüllülük en iyi özelliklerinden biridir 1. dekanın. Kendini küçümseyecek kadar ileri gitmemeli tabii. Güneş bu alanın dekan yöneticilerinden biri olsa da kendisi için parlamak yerine, başkalarının yeteneklerine dikkat çekmek için bunu kullanır. Güçsüzler karşısında sabrı yüksektir ve yardımı sever. Diğer yandan gölge yanında yüksek standartları yüzünden, çok sevdiklerine karşı aşırı kritize edici hale dönüşebilir, örn. çok hassassanız 1. dekan tarafından suçlanabilirsiniz. Eleştirilerinin yapıcı olmasına dikkat etmeli; sevgiye ve özene dikkat etmeli. Başak 1. dekan mükemmellikte eşitliğe önem verir. Bu mükemmelliği sağlayamadığında kendini cezalandırabilir. Yardımseverliği, onu sömürecek kişilere de rastlamasına yol açabilir. Bağlılıkları takdire şayan da olsa Başak 1. dekan genellikle kendi ailelerine toleranssızlık gösterebilir. İlişkileri bundan dolayı zarar görebilir ve kendilerini tek başına daha rahat hissedebilirler.

Vedik astrolojiye göre Dolunay Purva Phalguni nakşatrasının 1. bölgesinde netleşiyor. Konfor odaklı bu alan egoyu besleyecek etkiler de barındırmakta. Asalet, saltanat kilit kelime haline dönüşebilir. Erdem önemlidir ve yaşamda özgürlük isteği yükselir. Yolculuklar ve sanatsal organizasyonlar artabilir. Hayırseverlik çalışmaları artar. Gölge yanında tembellik ve narsizm vardır. Değişim isteği artar ve rahatsız edici bir hale dönüşebilir. İnsanlar fark edilmeyi arzulayabilir. Duyusal bağları kontrol etmenin ve yakınlara cömertlik, alçakgönüllülük, nezaket ve sadakat göstermeyi öğrenmek önem kazanır. Sağlık açısından olumlu kabul edilen nakşatra, buna rağmen Satürn açısı sebebiyle beklenmedik gelişmeler yaratabilir. Kalp ve sindirim rahatsızlıkları, bağırsak / böbrek, dirar yolları hastalıkları, diş hassasiyeti görülebilir. Bilgi paylaşımı, öğrenme bu nakşatrada çok önemlidir; liderlerin, yöneticilerin daha öğretici olmaları beklenir. Medya ve yayıncılığın yanı sıra satış, diplomatlar, üst düzey yöneticiler, devlet adamları, bilim ve gösteri dünyası ile ilgilidir. Kreatif ve organizasyonel yetenekler artar, sosyal hayat hız kazanabilir. Ancak kafamızdakini yaratamadığımızda hırçınlaşabiliriz. Sürekli çalışmanın yanı sıra artık dinlemeyi de önemseyeceğimiz bir döneme işaret etmekte. Kendimize dönük olmaktan ziyade ilişkilerimizde denge yaratmaya gönüllü olmak gerekir. 
 
Önümüzdeki Dolunay sürecinde özel hayat / iş düzenlerimiz oldukça vurgulanacak. Gerçekten gösterilen çabaların gözle görünür olması muhtemel. Uğruna verdiğimiz savaşlarda daha titizlik göstermek isteyeceğiz. Engeller, sınırlanmalar tabii yaşanacak, ama yaratıcı çözümler yaratmaya istekli olacağız. Verdiğimiz emeğe, gösterdiğimiz titizliğe önem çekecek bir Dolunay. Sosyal ya da iş yaşamındaki aksilikler gözle görülür şekilde birbirine karışabilir, dikkat etmekte yarar var. Eğitim sistemi bu süreçte çok tartışılacaktır; sağlık ve bu alandaki tüm kuruluşlar da yanına eklenebilir. Yeni düzenlemelerin doğruluğu kafa yoracak. “satış ve hizmet” başlığı altındaki sektörlerde hızlanma ve kademeli serbestleşme yaşanacak. Marka yaratım ve tasarımlarında yeni modeller ilgi çekecek. Eski modası geçmiş belki bir akım ya da sanatçılar öne çıkabilir. Üretmeyi tekrar canlandıracak, hatırlatacak etkiler altındayız. Bazı firmalarda / yönetimlerde değişimlere şahit olabiliriz. Bilgi ve iletişim trafiğinin hızlanması söz konusu. Merkür’ün de eski hızına kavuşması ile birlikte çözümcül olma da hızlanacak. Kestirmeden ziyade sabrın ve aklın önemini fark edeceğiz. Ülkemiz haritasında da 3. evde gerçekleşecek Dolunay iletişim, medya, gazeteciler, komşular ve sınırlarımızla ilgili alanlarda hızlı alınabilecek kararlara işaret etmekte. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir takım serbest bırakmalar medyanın gündemine oturabilir, okul ve eğitim sistemi ile ilgili uygulamalar hızlanabilir. Bu süreçte yurt dışı ve üniversitelerle ilgili olarak diplomatik stratejilerin önemi çok daha öne çıkacaktır. Hukuksal alanda bazı affedici kararlar gündeme gelebilir. Ticaret, seyahat ve lojistik konularının artışı da ekonomik açıdan canlandırıcı olabilir. Sınır güvenliği açısından bazı operasyon kararları gizlice alınabilir. Dolunay yönetici gezegeni ülkemizin 5. evinde olduğundan keyif ve eğlence, yeme, içme alanlarındaki sınırlandırmanın kademeli olarak giderilmesi zaten bilinen bir konu. Dolunay’ın ana etkisi düzenlemelerin yapılacağı ancak bu düzenlemelerde karşılıklı haklara ve tüm sektörlere eşit olarak dağıtılması yönünde kendini gösterecektir, umarım böyle olur.
 

 

Zerrin Zindancıoğlu

ASA, MAPAI, Member of OPA, ISAR Cap
Profesyonel Astroloji Derneği (P.A.D.) Kurucu Üyesi
 
 
Kaynaklar; 
– Numerology of Astrology / Degrees of Sun – Lynn Buess
– Fixed Stars – B.Brady
– The Living Stars – Dr. Eric Morse
– Zodiac Decan Handbook / Darkstar Astrology
– Vedik Astroloji – Şebnem Ekşib
– Takımyıldızların Mitolojil Öyküleri / Yasemin Örs
– Darkstar Astrology

Your Shopping cart

Close
Call Now Button